Orta Çağlarda İktisadi Düşünceler

  • Orta çağda ekonomik düşüncelere daha çok dini düşünceler hâkim olmuştur.
  • Feodalite hakimdi. (Derebeylik)
  • Tarıma dayalı bir ekonomi vardı.
  • Ekonomik kararlar dini vecibelere göre alınıyordu.
  • Kölelik bu dönemde de var.
  • Bu dönemde sistematik bir ekonomik düşüncenin varlığından söz etmek mümkün değildir.
  • İnanç ve bilim bütündür. (ayrılmamış)

Saint – Thomas d’Aquin

  • Görüşleri Aristo’ya benzer. Hristiyanlık dini çerçevesinde görüşleri ele alır.
  • Emeği zorunlu görmesi getirdiği en önemli yenilik olmuştur.
  • Köleliği doğal ve yararlı olarak görür.
  • Tembelliği yerinde bulmaz, çalışmak iyidir. Tembellik kötüdür.
  • Sınırsız kazanç hırsına yol açan ticari davranışlar doğru değildir.
  • Malı değerinde satmalı. Pahalıya satmak veya ucuza almak günahtır.
  • Para bir değişim aracıdır.
  • Faiz haramdır.
  • Kira haksız değildir.

Nicolas Oresmius ve Jean Buridanus

Gresham kanununun iyi para kötü parayı kovar kavramını kullanan ilk kişi Oresmius’dur.

  • Aristo’nun para konusunda devletçi olmasına karşılık Oresmius ve Buridanus metalisttir.
  • Onlara göre paranın kıymeti paranın madde değerine dayanmaktadır.

Arap ve İslam Alemindeki İktisadi Düşünceler.

En önemli  düşünürler Farabi ve İbn-i Arabi’dir. (İbn-i Rüşt)

  • Dini inanç ve düşünceler ekonomik yaşama etki etmiştir.
  • Faiz haramdır.
  • İslam ülkelerinde bankacılık gelişmemiştir.
  • İnsanlar faaliyetlerini yaparken dine göre hareket etmeliydi.

İbn-i Haldun

Yaşadığı zamana göre çok ileri sayılabilecek düşünceler ileri sürmüştür.

  • Maliye ve sosyolojiyi birleştirerek mali – sosyoloji kavramını ortaya çıkardı.
  • Mali konularla ilgilenmiştir.
  • Güçlü bir devlet için sağlam bir devlet maliyesi kurulması gerektiğini savunur.
  • Bilime önem vermiş, bilim ile inancın ayrılması gerektiğini savunmuş, her şeyin bir nedeni ve sonucu vardır demiştir.
  • Her olayı açıklarken siyasi, tarihi arkaplanını araştırır.
  • Hem tümdengelim hem de tümevarım metodunu birlikte kullanır.
  • İnsanlık geliştikçe medeniyet göçebelikten (normadizm) uygarlığa (ürbanizm) gider demiştir.
  • Bir ülkenin diğer ülkelere nazaran üstünlüğünü sağlayan sebepler arasında nüfus fazlalığının önemini belirtmiştir.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir